Kaç haftadır yararlı şeyler yazmaya çalışıp durdum... Bu hafta biraz rahat olmak istiyorum izninizle. Azıcık özgür olmak... Hayat ne garip değil mi? Bu gün kahkahalarla gülerken yarın hıçkırıklara boğulabiliyor insan. Bugün elinde olan ve seni mutlu eden şeyler yarın sırtını dönüp gidebiliyor. Sonra ansızın dünyanın en mutsuz insanı gibi hissedebiliyorsun kendini. Her şeyini kaybetmiş gibi...


Nedir bizim bu hayattan çektiğimiz dostlar? Nedir birbirimizle alıp veremediğimiz? Güzel şeyler varken kim düşürdü içimize bu umutsuz şüpheyi? Suçlunun hiç bir zaman ayağa kalkmayacağını bilenlerdenim oysa... Ölenle ölmeyenlerden... Güçlü durup teselli verenlerden... Kimsenin sahibiyetini kabul etmeyenlerden... Madem o kadar güçlüyüm de neden gözlerim doluyor bunları yazarken... Hayat bu kadar üstüme üstüme çökerken ben de herkes gibi kimsenin beni anlamadığını düşünüyorum işte... Anlamazlar arkadaşlar... Bu güne kadar şu motosikletime binerken ne hissettiğimi bize anlamadılar ki... Onun için hala garip garip bakmıyorlar mı? Çok tehlikeli olduğuna kilitlenmiş boyuna nasihatlar vermiyorlar mı?

DEPRESİFİM BU ARALAR

Bir yandan gizli gizli gıpta ederken; ‘‘Benim çocuğum olsa asla izin vermem, annene babana da şaşıyorum’’ diye bir de var olma sebeplerime dil uzatmıyorlar mı? Ne istiyorsunuz bizden alooo? Evet depresifim bu aralar. Evet kendimi çok iyi hissettiğim söylenemez. Evet canım yanıyor çünkü... Yok yok Allah korusun kaza maza yapmadım merak etmeyin. Sebebi motosiklet sevgimi anlamayanlar da değil elbette. Ne denir ki, hayat işte... Şu sıralar bana en iyi gelen şey motorum. Bilirsiniz bu kafayla binilmez motora. Yani şu ruh hali motor kullanmaya hiç elverişli değildir. ‘‘Peki insanız hepimiz zaman zaman bu halde oluyoruz. Ne yapıcaz yani motora binmeyecek miyiz?’’ diyenler için başta verdiğim sözümü bozup, bu yararlı şeyi de sizinle paylaşacağım. Hadi bu kıyağımı da unutmayın. Eğer size de benim gibi çektiren varsa ve saçlarınız ağarmaya başladıysa, sıcağı sıcağına sakın binmeyin motora... Çok samimi söylüyorum. Kafa beş karışken motora binenin hali yamandır hatta amandır yani... Rahatlamak mı istiyorsunuz? Kafayı boşaltmak? En güzeli, bu evrede motorunuzu en ince ayrıntısına kadar pırıl pırıl yapmak için kolları sıvamak... İnanın bana inanılmaz bir rehabilitasyon. Ama öyle sallama temizlikten bahsetmiyorum. Kulak temizleyici çubuklarla en ulaşılamaz yerlerindeki tozları pisleri bile çıkarmaktan bahsediyorum.

MOTOR YIKAMAK ÖZEN İSTER

Motosiklet yıkamak öyle çamaşır-bulaşık yıkamaya benzemez. Ciddi bir motivasyon ister. Özen ister. Ben motorunu orada burada dört teker yıkamaya alışmış adamlara yıkatıp, yıkanırken de seyredenleri anlayamıyorum. Böyle bir dinlenceyi, kafa boşaltmayı, böyle bir ruh gıdasını nasıl kaçırırlar? Bir kere öyle basınçlı su filan iyi gelmez motosiklete. Kovayla en fazla hortum suyuyla yıkanmalı. Sonra öyle yer süpürme fırçası falan da bozar motoru, yakışık almaz yani. Güzel, temiz ve iri bir sünger edinmelisiniz. Bunun dışında kurulama bezlerini de unutmayalım, mümkün mertebe tüy bırakmayanlarından. Zinciri gaz ve küçük bir fırçayla temizleyip tekrar yağlamayı da unutmayın. Hatta durum vahimse grenajları da çözüp daha gözle görünmeyen yerlere de ulaşıp, ruhunuzun bile temizlendiğini hissedebilirsiniz. Kendinizi kaptırıp dağıtmayın da motoru. Sonra toplamak zor oluyor.. Vallaha durmayın deneyin bakın nasıl kafanız dağılıyor. Temizlik bittiğinde öyle hafiflemiş hissediyorsunuz ki kendinizi... Bu noktada korkulacak bir şey yok.. Motora kısa süreli binebilirsiniz. Temizlik yaptıktan sonra birikmiş suların da gitmesi için motorla bir tur atmak zaten motor yıkamanın rajonundandır. Vallaha benim bildiğim en sıkı rehabilitasyon yöntemlerinden biri bu... Sizin bildiğiniz başka şeyler varsa bilemem. Ben bunu test eder ve onaylarım. Eh, artık bana müsade, ben bir motorumu yıkayayım..

Vespa Kulüp tüm scooterlara açık

Vespa Scooter Motorsiklet Sporları Kulübü Derneği tam adı... Türkiye'nin ilk ve tek uluslararası motosiklet kulübü. Kulübün yaklaşık 10 senelik geçmişi var ve oldukça hoş organizasyon ve gezilere imza attılar. Ben de ne zamandır bir Vespa kullansam deyip duruyordum, sonunda oldu. İnanın bana hayatımın en zor sürüşünü yaptım diyebilirim. Vespa kullanan tüm dostlara saygı duyuyorum. Bence zor iş başarıyorlar. Neresi mi zor? Vitesli motosiklet kullanmaya alışmış motorcular için gerçekten zor. En basit örneği anlatayım. Ben genelde, özellikle hızlı girdiğim kasislerden geçerken, ayağa kalkıp debriyaja basarım. Vespa da debriyajın olduğu yerde arka fren var. ''Yooo.. Yapmadın di mi böyle bişi?'' dediğinizi duyar gibi oldum. Yaptım. Bu yetmiyomuş gibi vites atmak isteyip hızlanırken de debriyaj sıkar gibi sıktım arka freni... Yaşadığım kabusu düşünebiliyor musunuz? Neyse sonuçta atla deve değil ya bir süre sonunda alışıyorsunuz. Bir tek, her yavaşlamaya çalıştığımda sağ ayağım, olduğu yerde aşağı doğru basmayı hiç bırakmadı.. Alıştıktan sonra aldım ablamı arkama, dolaşıp durdum orada burada. Vespa, şehir içi 'pırın pırın' oraya buraya koşuşturmak için pek pratik ve faydalı. 'Uzun yola çıkar mı?' derseniz, zor derim. Ama 'illaha çıkıcam' diyorsanız, eşdeğer motorlarla beraber çıkmanızda fayda var derim. Daha fazla şey öğrenip Türkiye'deki Vespacılarla tanışmak isterseniz www.vespaclubturkey.com adresine bir uğrayın.

Yaz geldi diye soyunmayın!

Biliyorum pek çok motorcu gibi sizin de sıcaklarda motor kıyafetleriyle başınız dertte. Çok rica ediyorum, sıcak bastı diye soyunup motora binmeyin. Görüyorum ki sahilde, trafikte üstünde sadece tişört ve kot, kask bile takmadan dolananlar var. İnsan kendini bu kadar mı düşünmez yahu? Yapmayın. Gözünüzü seveyim kimsenin ağzına 'bilmem kim motorla kaza yaptı şurası şöle oldu, burası böyle, vallaha çok tehlikeli...' laflarını vermeyin. Madem biniyoruz bu merete adam gibi binelim lütfen.

Kadir İnanır'ı da motorcu yaptık

Haftada bir gün de gazetemizin Kelebek ekinde yazmaya başladım.. Kelebek'te kah bir ünlüyle motosiklet üzerinde yaptığım bir röportaj, kah güzel ülkemin bir köşesindeki bir gezi yer alacak. Hatta aldı bile. Mesela ilk yazımda Kadir İnanır'ı Honda CBR 600F e bindirdim.. Kadir abi meğer çok severmiş motosikletleri. 'Ben motora biniyor olsam, motor kullanmanın tüm inceliklerini öyle bir öğrenirdim ki herkes taa uzaktan duyunca motorun sesini aha Kadir geliyo derdi' diyor. Kadir abi bence çok hoş bir motorcu oldu. Hadi darısı diğer ünlülerin başına.



Ayşe Şule Bilgiç
ruzgarinkizif650gs@hotmail.com