‘‘Şimdi abi alıyosun bi motor, atıyorum 100 liraya sonra böle motora hevesli çocukları saati ne bilim mesela 5 liraya bindirtiyosun. Günde 10 kişi binse iki günde zaten motorun parası çıkıyo abi... Bir ayda ne edeeeer? 1500 lira eder... Böylece köşeyi dönüyosun aaaaaabiii... Nasıl? Keyifli diğ mi?’’ ))


Başlıkta bahsettiğim böyle bir şey değil elbette. Harbi harbi viraj dönmekten bahsediyorum. Ben bu işin ne profesörüyüm, ne de motosiklet eğitmeni filanım. Hepinizin de bildiği üzere çocukluğumdan beri ikiteker sevdasıyla yanıp tutuşan, sonunda sevdasına kavuşan bir kullanıcıyım. Hastasıyım. Hatta bağımlı bile diyebilirsiniz. Bu sebeple kendi tecrübelerime dayanarak dilimin döndüğünce anlatıyorum işte. Bu işten tek çıkarım da sevgi dolu mailleriniz o kadar. Neyse bilin istedim. Gelelim köşeyi dönmeye. Bu devirde herkesin derdi bir şekilde köşeyi dönmek değil mi? Ben de motorda köşe nasıl dönülür ona değineyim dedim.

Öncelikle bilmeniz gereken motosikletin verdiğiniz gazla yani süratle ayakta durduğudur. Hemen test edelim üzerine binmeden motorunuzu yan ayağından doğrultup ayağı kapatın. Evet şimdi ellerinizi motordan çekip göğsünüzde bağlayıp motoru seyredin. Aaaaa noldu? Düştü mü? Ay inanmıyorum ya bak Allah'ın işine? ) Aman diyeyim bu testi yapmayın. Zaten bir gün mutlaka istemeden başınıza gelecektir. Bunun dışında diğer bir bilmemiz gereken de motosikletin anatomik yapısı gereği sonsuza kadar dümdüz gitme eğiliminde olmasıdır. Yani ona kalsa ‘‘sağa sola dön, ohooo kim uğraşacak kardeşim dümdüz giderim...’’ der. Ama gel gör ki kainatın bize ayrılan kısmı olan dünyada yollar virajlı. O zaman iş başa düşüyor ve motosikletimizi o virajlardan dönmeye ikna etmemiz gerekiyor. Düz gitme eğilimindeki bu alet ancak uçak gibi yan yatırılarak dönmeye ikna olur. Donald Duck'un dediği gibi... Çocukken kollarınızı iki yana açıp uçakmış gibi tuhaf sesler çıkarıp oyunlar oynamadınız mı? O zaman nasıl dönerdiniz? Kollarınızı yan yatırarak değil mi? İşte aynı mantık.

Viraj dönerken şu formülü hep hatırlayın. SLR ‘‘slow, look, lean, roll’’ yani Türkçe meali ‘‘Yavaşla, bak, yatır, gazla’’. Şimdi bu formülü biraz açalım.

1-YAVAŞLA... Gözünüzün yiyeceği bir hıza kadar yavaşla. Virajın içini tara...

2-BAK... Virajın çıkışına doğru bak. Unutma bu alet nereye bakarsan oraya gider. Gözlerini oradan oraya gezdirme.

3-YATIR... Diyelim sağ virajdayız, sağ elinle gidonu hafifçe ileri doğru it! İşte karşınızda kontra viraj tekniği... Sağa dönmek için sağ elini, sola dönmek için sol elini ileri itiyorsun. (İleri ittiriyorsun. Ağırlığını o tarafa vermiyorsun. Dikkat!)

4-GAZLA... Yavaş yavaş, yumuşacık, gittikçe arttırarak, korkmadan gaz

ver. Gerekiyorsa elinle elciği iterek yatış açısını artır. Bu açıyla

verdiğin gaz arasındaki dengeyi hisset ve iyi tuttur.

ASLA FRENE DOKUNMA

İşte bu kadar... Ha unutmadan, viraj dönerken yapılmaması gereken en önemli şey, fren... Sakın motor yatıkken fren yapmayın. Niye mi? Virajda fren yapılmaz çünkü... Hızını önceden ayarlamalısın. Korktuysan başta gaz verme ya da çok az az ver, ama fren yapma...! Köşeyi dönmekle ilgili daha detaylı bilgi isterseniz www.ikiteker.org ya da www.motosiklet.net adreslerindeki ‘‘Donald Duck’’ın yazdığı teorileri okuyun derim...

Kimi nasıl bilirsiniz?

Bu haftadan itibaren yeni bir interaktif köşe açıyoruz. Şimdi sizlerden ricam bana kullandığınız motosiklet, motosiklet servis, bakım, aksesuvar, kıyafet, kask (aklınıza motosikletle ilgili ne geliyosa) markalarıyla ilgili kendi tecrübelerinizden yola çıkarak yorum yazmanız. Bunların içinde memnuniyetiniz de olsun, memnuniyetsizlikleriniz de... Ama sebepleriyle beraber... Memnuniyetsizliklerinizi bizzat ilgili kurumlara cavaplatıp burada yayınlayacağız. Hadi herkese ‘‘şu böyle marka bu böyle bi marka’’ demek kolay. İsminizle beraber ruzgarinkizi@hurriyet.com.tr adresine yazın. ‘‘Aaaman kim uğraşacak, elbet birileri yazıyordur’’ demeyin. Bu seferde siz yazmayı deneyin.

Motosikletlerin hız limiti

Trafik Kanunu'na göre motorsiklet hız limitleri: Şehirlerarası yolda Maks. 77 km/saat, otobanda ise 88 km/saat olarak görünüyor. Fakat anlayışlı memur arkadaşlar otomobil hız limitlerine kadar kendi insiyatiflerinde genel olarak müsade ediyorlar. Bu da şehirlerarası yolda 99 km/saat, otobanda 132 km/saat oluyor. Ancak dediğim gibi elini vicdanına koyan memur arkadaşlar buna müsade ediyor. İşte sorun da burada başlıyor. Tüm AB ülkeleri, ekonomik, çevre ve özelliklede trafik rahatlığı açısından motosiklete özel önem verirken ve motosikletlerle otomobilleri aynı hatta öncelikli bir standartta tutarken, ülkemizde biz motosiklet kullanıcıları, suistimallere açık bir insiyatife muhtaç kalıyoruz. Hiç olmazsa otomobillere uygulanan limitler günümüz şartlarına göre motosikletlere de tanınsın. Türkiye'de 125 cc'lik bir motorla 1000 cc'lik ve üzeri motor aynı kefede değerlendiriliyor. Bunu anlamak mümkün değil. Umarım başta biricik Federasyonumuz olmak üzere birileri bu konuyla ilgilenir. Teşekkürler İhsan AR ve Hüseyin BERKİ..


ASLA YAPMAYIN

Trafiğe açık yerlerde asla kafa kaldırma, başka araçlarla yarışma. Melih SİNER

Virajda yatmış giderken asla fren yapma. Yapmak zorundaysan bir şekil önce motoru düzelt.

Enis GÜNDOĞAN

MUTLAKA YAPIN

Gideceğiniz yer çok yakın bile olsa üşenmeyin, mutlaka kaksınızı takın. Ne zaman ihtiyacınız olacağını bilemezsiniz, o yüzden her zaman hazırlıklı olmak en iyisi. Recep ERBENLİOĞLU

Trafikte giderken, ışıklarda durduğunda hep arkanı kolla..Zaman kötü kollamak lazım. Arkandakilerin seni gördüğünden emin ol. Trafikte kendine güvenli bir alan bulundur hep. Yağmur AŞKIM


Ayşe Şule Bilgiç
ruzgarinkizif650gs@hotmail.com