Bugün içimden yıllar önce yani 6 yıl önce motor kullanmak için gerekli olan A2 ehliyeti alma çabamı ve azmimi anlatmak istedim... Neden derseniz? Valla hiç bir fikrim yok, hayatta her şeye bi sebep aramamak lazım di mi?...


6 sene önce böyle bir kış gününde, "Heyecanlıyıııım, daha yolun başındayıımm" şeklinde şakıyarak uyandım sabah. "Lütfen yardım et allahım. millete rezil olmadan, düşürüp kaldırmadan, kazasız belasız alayım şu A2 meretini." kafa sesiyle kimseye çaktırmadan evden ayrıldım. Sevgili dünya tatlısı hocamla (Ayçal) buluştuktan sonra, olay mahaline tez zamanda varıyoruz. Etrafıma bakıyorum yahu bir tane bile hemcins yok. Neyse... Ben Ayçal'ın eğitim motoru olarak kullandığı Suzuki GN 250 ile iki ders alarak gelmiş bulundum sınav ortamına. Hocam: "Öğrenecek çok şeyin var daha çekirge, ama sınava hazırsın, girelim sınava, eğitime sınavdan sonra devam ederiz." demişti. Ayçal'ı haklı bulmuştum ve işte ordaydım. Sınava da alışık olduğum motor diye GN 250 ile girecektim ki hocam acı gerçeği soylüyo... "Herkesin şu ilerde san bi sukutır var ya hıh işte onla girmesini istiyomuş yetkililer. Kesin karar varmış, herkes aynı motoru kullanacakmış. Hiç böyle bişi yapmazlardı ama bu sefer böyle." "Yapma yaaa... Ben hiç kullanmadım ki sukutır.' "Dur bekle bi' yolunu bulup 3-5 dakka bindireyim seni, alış sukutıra..." "Valla süper olur hoca..." Sarı sukutır altımda. Ayçal anlatmakta. "Bak tıpkı GN de yaptımız gibi. Doğru önümüze bakıyoruz. Ayaklara, ellere bakmak yok. Unutma, motor baktım yere gider. Bu hatta GN den daha basit depriyaj yok, vites yok. Gazı çevir gider, gaz bırak yavaşlar, frenleri hatırlıyosun. Sinyaller bak burda. Dönüşlerde mutlaka kullan, görsünler. Şimdi bir iki tur at, gazın hassasiyetine elin alışsın gerisi kolay..." Gülümseyerek çalıştırıyorum sükutin... Meraklı pekçok bey izlemekte... Ayçal bir kafa işaretiyle "hadi hadi" diyo. Ben de gayet sakin gaz vererek kalkıyorum, kalkıyorum, kal-ka-mı-yo-rum, hayır hayır kaaaalkıınyooooruuuuuuumm. Noluyo yaaaaaa. Hay allahım. Yaaa gaz verdikten yaklaşık 3-4 saniye sonra algılıyo olayı sukutır kardeş ve doğal olarak da gaz kestiğinizde 3-4 sn. daha gidiyo gaz kesmeden. "Bu ne Abi? bu sukutır kardeş az önce ölmüş gaz verince reflektif olarak hareketleniyo. Koyunu kestikten hemen sonra çümiklediğinde ayak atar, tepki verir ya onun gibi.Nası kullanacam yahuu ben bunu!" diyorum Ayçal'a. "Hadi konuşma da pratik yap.. Alıştır elini gazın tepkisine. Halledersin çekirge." "Peki abi suç benden gitti..." Evet ya Ayçal'ın dediği gibi tez zamanda elim alışıyo külüstüre ve 3-4 saniye geple olayı çözüyorum. Allah var yukarda heyecan hat safhada. Yani bu günün sonunda her şey yolunda giderse, o yıllardır özlediğim ve beklediğim sevgiliyle aramdaki bi' engel daha aşılmış olacak ya, onun hevesi, heyecanımı ikiye katlamakta. Ayçal bendeki heyecanı farketmiş; "Bak etrafına bu zırtolardan hiç bi' eksiğin yok hatta fazlan var. Kasma kendini." şeklinde aragazlar veriyor. Benim betim benzim atmış ama bunun içinde başaramama korkusundan çok sevdiğime yaklaşma heyecanı var. Evet beklenen an hızla yaklaşıyor. Adına komisyon denen, iki, kılbıyık, takım elbiseli adam geliyor olay yerine. Sürücü kursu yetkilileri de peşlerinde... Bir takım kaatlar, kürekler, evraklar dolanıyor ellerinde. Ayçal yetkili tarafından yanıma yaklaşıyor... "Harika üçüncü sıradasın çabuk bitecek" diyor. Bu iyi mi kötü mü anlamadan sınav başlıyor. İlk binen arkadaş olaya gayet hakim durumu kurtarıyor. Kukaların arasından geçip sağa yanaşıp sola sinyal verip dönüşü tamamlayıp komisyonun önünde duruyor. Herşey tamam... "Geçmiş olsun "larla uğurluyoruz arkadaşı. İkinci geliyor. Hortlak sukutura atlıyor, çalıştırıp kontrolsuz bir İvmelenmey len kalkıyor. "Ahaaaü Bana sürecek motor kalmıycak. diye gözümü sıkıp bi kaza sesi beklerken araladığım tek gözümden, abinin olayı kısmen toparlayıp sadece bir İki kuka hakladığını görerek diğer gözümü de açıyorum. Kukalardan sonraki dönüşte sinyal minyal hak götüre abi sa salim gelsem yeter" ifadesiylen dönüşe girdiğinde, motorun olayı geç İdrak etmesinden mi, abinin durumu kavrayamamış olmasından mı bilinmez, motor "gaz vermezsen küserim, mektubumu keserim" tadında bi' stop ediyor. Abi olayı geç de olsa idrak ediyor ve düşmeye çalışan motoru can hıraş tutup kaldınyor. Çalıştırıp tati tatii komisyonun önünde teslim ediyor. Ve "Neyse baba ucuz atlattın" larla uğurlanırken olaydan etkilenmiş bendeniz hafif tırsak adımlarla komisyona belgelerimi uzatıyorum. Belgeleri aldıktan sonra birbirlerine bakıp bana dönüyolar. İnanılmaz küçümseyici, aşağılayıcı ve "biz komisyonuz asariz keseriz buranın allahı biziz" tadında bi' tarzla godik olan: "B yetmiyo da mı A2 alıyosun?" diyor.. Haydaaa... Mümkün mertebe gülümsemeye çalışarak; "B fazla geliyo da A2 ye geçiyorum" diye kötü bi' espiri yapıyorum aklımca ama bi' çoğunuz gibi abiler de anlamıyo... (4 teker fazla geliyo, 2 tekere geçiyom geyii) Böon böön tekrar birbirlerine baktıktan sonra diğer godik konuşuyor... "serseri bunlar serseri, alçak motoru caddeye çıkıp millete hava atacak..." diyor... Hem de bana diyor. Bi haydaaaa daha... Şeytan diyo "göm kafayı bitir olayı" ama sabır sabır çekerek İşkencenin bitmesini bekliyorum. Gayet kışkırtan bi' tavırla bana dönüp 'yalan mı diyor?" Allaaaaaaaaaaaah... Yaâalan başkası yalaaaaan... Dünyada ölümden başkası yaaaalanü!

Haftaya Devam Edecek... (Vallaha dövmedim komisyonu merak etmeyin. Hatta ben hayatımda kimseyi dövmedim. Dövesim çok tuttu ama yapmadım. Siz de sebebi ne olursa olsun sakın yapmayın!)


Bügün trafikte
bi' motosikletlinin dünyasını şaşrtmak isterseniz, durun trafikte motosiklet otomobilinizin yanından tam geçerken tükürmek için kapınızı açın.
Not; motosikletlilerin dünyasını şaşırtmayın...

Havat kurtaran frenajın sırrı
Bir arkadaşımın "ne kadar hızlı gittiğini fren yapınca anlarsın." diye cok sevdiğim bir lafı vardır. Gerçekten de motorsporlarının pek çoğunda, otomobilde ve özellikle motosiklette gazlamaktan çok daha mühim ve zor olan fren yapmaktır. Trafikte hayat kurtaran frenajların en büyük sırrı ise doğru takip mesafesi... Yani öndeki araçla aranızdaki mesafe... Bu mesafeye biz kendi aramızda
diyoruz
Fren mesafesi iki kısma ayrılıyor:
1- Reaksiyon idrak etmek, frene gereken zaman,
2- Motosikletin yavaşlarken harcadığı süre. Tablo okumayı orta okul lise de öğretmişlerdi.
Bir deneyeyim bakalım... Hımmm— 50 ile giderken yaklaşık 25 metrede durulabiliniyor.
Ancak 100 ile giderken 25 metrede fren yapmaya bile vakit bulamiyorsun diyo bu tablo bizlere...
Demek kî şehir içi sürat sınırlarının bir sebebi var yani...


İşte bu haftanın çünküleri ve çünkücüleri..

Heyhadiüii....
otoyasam@hurriyet.com.tr adresine günkülerinizi bekliyorum.
• Çünkü, daha az yakıt kullanarak ülke ekonomisine katkıda bulunuyorum, hafif olduğu için yollara daha az hasar veriyorum, dört tekerlere karşın çevreyi çok daha az kirletiyorum, trafik ve otopark sorununa çözüm oluyorum, çünkü kendimi özgür hissediyorum.. V.AHMET PINAR

• Çünkü, motosiklet bir yaşam tarzı. Sizi istediğiniz zaman gerçek dünyadan uzaklaştırabilir, doğanın en bakir köşelerine götürebilir ya da size rüzgarın ve yolun verdiği o sürüş keyfini herhangi bir yerde yaşatabilir. EMRE KANCA

• Çünkü doğru teknikle motosiklet kullanmak, belli bir beyin disiplini gerektirir. Açık, zinde bir görüşe ve düşünce sistemine sahip olmak şarttir. Bİr tür Zen gibi bir şeydir. Keyiflidir. Çünkü, uzun yollarda ve tatillerde esnek bir program yapabilmeyi sağlar. Bütün ana yollar, ara yollar, köy yolları, dağ yolları ve diğerleri motorcunun olası güzergahlarıdır. Canın nereye, nerden gitmek isterse oraya doğru gazlarsın. VOLKAN OLGUN

• Çünkü, herkesin çok isfemekle beraber bir türlü cesaret edemediği bir aletir motosiklet. TEKİN ÜNAL

PEK FAYDALI MOTOSİKLET SİTELERİ
OMM
http://www.ommriders.org/
EMOK
http://www.emok.org/
HOG
http://www.hogtr.com/
ikiteker
http://www.ikiteker.org/,
superevariders
http://www.superevariders.com/


Ayşe Şule Bilgiç
ruzgarinkizif650gs@hotmail.com