Ota çöpe bahane bulup boşuna parazit yapma o zaman Mete abi.Haa çamur at izi kalsın mantığında isen bişey diyemeyeceğim. Ayrıca iletilecek bi mevzuu yok ortada. Kayda değer bi durum olursa da neden olmasın. İletirim....
Ota çöpe bahane bulup boşuna parazit yapma o zaman Mete abi.Haa çamur at izi kalsın mantığında isen bişey diyemeyeceğim. Ayrıca iletilecek bi mevzuu yok ortada. Kayda değer bi durum olursa da neden olmasın. İletirim....
bak şimdi benle kötü oldun durup dururken...fikirler çatışsa olmazmı biz çatışmasak...sen ssaygı duyuyorsun seviyorsun ben sevmiyorum ama yine saygı duymakla mükellefim...parazit hoş bir kelimemi şekerim...
Saygı duymak bu mu oluyor ? Benim bildiğim, okumazsın. Yani sevmediğin biri sonuçta neden okuyup zaman kaybedesin ? Her hafta, hadi bakalım, bu yazıya ne kulp bulacağız diye okuyunca saygılı olunmuyor maalesef.
tamam şekerim bir dahaki sefere bir kulp takmam...ama bilmem kaç tana yazısı var hangisine bişey yazmışım...5 yazısına birşeyler yazmışımdır...sonucta alnımızda kader gibi o köşeyi işgal ettiğini düşünüyorum..ama yazmasamda içimde patlar düşünceler...bir tarafda tubiş bir tarafta Ayşe...ben tubişi seçiyor ve bundan sonra Ayşe ne derse eyvallah diyorum..ok...
canısı canısı kalbimin yarısı tubişim...
Bu kız kimin tavuğuna bir avuç yem verdi bana onu söyle....tubis adlı üyeden alıntı
Yararı nedir misyonu nedir hala anlayabilmiş değilim.....
Gerçekten biliyorsan yazsana tubiş...Ama gerçekten biliyosan yaz....
senin gazabından korkarım şekerim...Abi sen melek misin yaaBak sinirlenmedim hiç. Bir de asi diyorlar. Hani öyle miyim ?
Bu söyleyeceği şeyi direk söylemeyip motorcu olduğunu kanıtlama çabası mıdır şimdi?Bu yıl ikincisi düzenlenen organizasyon için 16 Mayıs’ta debriyaj bırakıp Antalya’ya varılıyorHadi gaz açmayı felan biliyorumda debriyaj bırakmakta nerden çıktı.
Biz scooter kullanıyoruz şimdi Antalyaya gidelim desek gidemeyecek miyiz?? Kaldı ki bu cumartesi Antalyaya doğru yola çıkıyoruz. Debriyajda yok. Allah sonumuzu hayır etsin.
Hocam elestirecegiz tabi.
Elestirecegiz ama neyi?
Nobel edebiyat odulumu veriyoruz?
Yoksa burasi dilbilgisi forumu mu?
Oyle bile olsa biz bu konuda yetkinmiyiz?
Surus konusunda yanlis biseyler yazarsa, katran-tüy benden.
Ama yok yuklemi araya aldin,
Orda vurguyu yanlis yerde yaptin,
Kil oldu yün oldu muhabbeti yanlis.
Yoksa;
motosiklet genel konusunda varsa yanlis, yazin, elestirin biz de sebeplenelim.
Bilmemek degil, ogrenmemek ayip.
Sevgili Metehan,
ben o satirlari genel bir anlayisa hitaben yazdim.
Senin yazini alinti yapinca hepsini sana yazmisim gibi oldu, kusura bakma.
Asla seni cinsiyet ayrimciligi ile suçlamak istemedim.
Senin kapasiten ve zekan hakkinda az çok bilgi sahibiyim.
Fakat takinti yaptiginiz bir konu var.
Sevgili Alp Tunay'da ayni seyin uzerinde duruyor.
Diyorsunuz ki bu kadinin motosiklete olan katkisi nedir?
anlasamadigimiz nokta da burasi.
Ne yazsin?
Arka tekeri kaydira kaydira nasil viraj donulecegini,
Dizinizi yere nasil surteceginizi,
Nasil stopi yapilacagini,
Zincir nasil degistirilir,patlak lastik nasil onarilir konularini
vs. vs.
Bunlari mi yazsin?
Uzerinde onemle durmak istedigim iki konu var.
Bunlardan en onemli olan ve destek olmanizi istedigim konu sudur.
Birileri gazetede Motosiklet yaziyor.
Buraya dikkat edin.
Kaç tane gazetede kaza haberleri disinda motosikletle ilgili bir satir gordunuz?
Oyle ya da boyle A.S.B Menderes Ozel gibi insanlar devamli kose sahibi olabilmis ve motosiklet yaziyorlar.
Bizim sorunlari asabilmemiz için bu insanlara destek olmamiz, medyaya bu isin bir getirisi olabilecegini gostermemiz, boylece farkli gazete ve diger yayin kuruluslarinda farkli kalemlere de yer verilmesini saglamamiz lazim.
Ikinci nokta da su:
Hedef kitle kim?
Yani bir gazetede kose sahibi olan bir insanin motosiklet dunyasina bir katkisi olacaksa, burada ki hedef kitle kim olmali?
Simdi ben yarin bir topic açsam ve kasksiz motosiklete binmeyin diye baslik atsam.
Içine de arkadaslar mutlaka kaskinizi takin, yoksa duserseniz kafaniz acir yazsam.
Sizler için ne ifade eder?
Yukarida verdigim diger orneklerle beraber bunlarin hepsi internet sayesinde her an elinizin altinda kolayca ulasabileceginiz konular.
Ama ararsaniz.
Merak ederseniz.
Internetiniz varsa.
Gazete ise farkli bir mecradir.
Her an elinizin altindadir.
Evde kahvede surda burda gozunuze takilir.
Gazetecinin gorevi herkesin bildigi seyleri degil, bilmedigini bilmeyen insanlara bilmedigi seyleri yazmak olmalidir.
En azindan motosiklet konusunda misyon bu olmalidir.
Bunun nedeni ortak bir trafik bilincine sahip olmayan bir ulkede yasamamizdir.
Yani ASB'nin yazdiklari sizin ya da benim ilgi alanima girmeyebilir.
Fakat hiç bilmeyen insan için yol gosterici dusundurucu, farkinda olmadigi bir dunya ve bilinç duzeyinin farkina varmasini saglayici bir etki yaratir.
Diyeceksiniz ki motosiklet dergileri var.
Forumlar var.
Evet var ama bilgiyi arayan adam için var.
Herseyi bildigini zanneden ya da ihtiyaci olmadigini dusunen adam için bunlar bir anlam ifade etmez.
Ama gazete aramadigin bilgiyi gozune sokmakta en etkili araçtir.
Bu nedenle birilerinin motosiklet yazmasi onemlidir.
Trafikte basimizi en çok agritan surucu tipi benim yukarida bahsettigim surucu tipidir.
Bunlara nasil ulasacagiz?
Bir de su reklam hadisesi var.
Sizin reklam olarak tanimladiginiz sey, bir baskasi için tanitim olarak tanimlanabilir.
Ama reklam amaçli olsun.
Ne farkeder ki?
Eger reklam varsa talep var demektir.
Bu talep çogalirsa, o kose yetmez, yeni koseler açilir.
Motosiklet daha çok yazilmaya baslanir.
Bu zararli bir seymidir?
Hele siz su motosiklet dergilerini 1 milyon tiraja ulastirin.
Yazanlar çogalsin.
Sonra begenmediginiz yazarin ustunu çizersiniz.
Ama sizin için yapilan urune sahip çikmayip, bir de ustune engel olmaya kalkarsaniz,
Yarin motosikleti gazetelerde yine gorursunuz.
Ama ya kaza haberlerinde,
ya da kap-kaç haberlerinde!!!!!
Sevgili coq......
Derler ya..Koyunun bulunmadığı yerde keçiye apturaman çelebi.....
Bizde bunu mu yapalım diyorsun......
..
Varsın medyada yer almayalım.... Gazetelerde çıkmayalım...
Zaten çıktık da nooldu..... Hatta çıkıyoruz da ne oluyor?.... Bir olay oluyor bir kaza oluyor 2 gün manşetlerdeyiz 2 hafta sonra unutuluyoruz....
Nerde bariyer meselesi?... Nerde metrobüs halatları meselesi?....
Bize faydası dokunacak konuları teğet geçip her motorcunun zaten yapması gerekeneri yazması benim sinirime dokunan.... Yok kaskı takın yok eğitim şart....
Bunları hemen hemen her motosiklet sitesinde ana başlık altında görmek zaten mümkün...
Biz istiyoruz ki güncel konuların Üzerlerine basa basa , sonuç alınıncaya kadar mücadeleye ışık tutması.....
Çok şey mi istiyoruz?.....
Madem ki aynı şeye gönül vermişiz amacımız da aynı olmalı..Sadece adı motorcu olmamalı...
Sevgili Tubiş.....
Yıllardır burdasın... Hatta benden de kıdemlisin.... Şimdi bana söyle ki ama gönülden söyle....
Bu yazıları sen yazamazmısın sitemize.... Yazarsın değilmi.... Yazabilirsin.... Şahsen senin yazdıklarını okumayı tercih ederim.... Çünkü en azından hergün motoruna biniyorsun... Belki AŞB den daha fazla Km yapmışlığın tecrüben var....
Ama sen bunları paylaşmak yerine Sanal bir kişiyi (sitemiz için) savunma yoluna gidiyorsun...
Belki bunları Tubiş söylese ilgiyle okurum ama AŞB den okumak istemiyorum ben....
coq abi senin görüş fikirlerin benim için her zaman değerlidir...ama Ayşe Hanım konusunda aynı noktadan çok uzağız...inan sorunlarımızın S sinden haberdar değil...çözüm üretecek bir durumda değil...o şimdi bir pembe dünyada yaşıyor...medyanın pençesinde pembeye bulanmış bir polyanna bence...Allah daim mutlu etsin...nesini kıskanayım...zekasını kullanmış bir noktaya gelmiş ...getirilmiş vs...şimdi orada mı evet...ama daha derli toplu şeyler yazsa beğenerek takip ederim...yahu ben hep Hürriyet ve Vatan alırım...ama inan bir yazısını hatırlamam keyif aldığım...Ayşe Şulenin bir katkısı olsa keşke de motorcu olrarak gurur duysak...
ben biraz üzerime alındım benim hatam olduysa sen kusurumuza bakma..
ha bu arada Canım abim...Türkiyede bir moto kültürü yok...inan daha emeklemiyoruz bile...medyadan bu konuda destek veya başlangıc için herhangi bir harekete lüzumda yok...bu yazılarla adam olmayız...biz bu makinaların esareti altındayız...bize bu makinalar hükmediyor...45-50 yaşından sonra belli bir km den sonra Nırvanaya ulaşırız...
durum vahim de değil...sizin oralarda nasıl bilmem ama burada henüz moto kültürün temeli bile atılmamış...boş arsa şeklinde bekliyor...her konuda olduğu gibi motosiklet konusunda da önyargılarımız cehaletimiz fazla bilincimiz az...dışarıdan sen olumlu veya pozitif bakıyorsun belki herşeye ama İstanbul trafiğinde olanları görmelisin...sanalda herkes bişeyler yazıyor ama hayatın kendisi bu yazdıkların kadar pozitif değil...
Sevgili Alp;
zaten ben de bunu anlatmaya çalisiyorum.
Her motosikletçinin yapmasi gereken seyleri yaziyor diyorsun ama ben de zaten onlari yazsin diyorum.
Tamam sen ben biliyoruz bazi meseleleri belki ama olaya genis bakin diyorum.
Forumlarda her konu hakkinda bilgi var evet.
Ama kaç kisi forumlara girip de bu bilgiler isiginda kendine çeki duzen veriyor.
Turkiye de motosiklet kullanicisi sayisi resmi rakamlarla 2 milyon.
Isin gayri resmi kismi ise çok daha fazla.
Milyonlarca motosiklet kullanicisi var.
Forumlara uye olan kisi sayisi 50-60 bin.
Online sayisi 1-2bin
Yani bilginin ulastigi insan sayisi çok az.
Senin benim begenmedigimiz, en basit bir bilgiye ihtiyaci olan milyonlarca insan var.
Bu bilgiyi tasimada gazetenin en faydali mecra oldugu gerçegini aklimizdan çikarmamak lazim.
Mete,
motosiklet kulturu diye bisey yok abicim.
Trafik kulturu diye bisey var.
Biz yasadigimiz dertlerin buyuk çogunlugunu, senin de yazdigin gibi trafikte yasiyoruz.
Bunun en buyuk nedeni de egitimsiz, bilinçsiz, trafigin babasinin çiftligi degil de ortak bir kullanim alani oldugunu bir turlu idrak edememis beyin(siz)lerdir.
Bu adamlarin dikkatini neyle çekecegiz?
Yani anlattigimin ozu, hitap edilen kesimdir.
Bu sen degilsin.
Bu forumda bulunanlarin hiç biri degil.
Netice itibariyle ASB'de bu forum için yazmiyor o yazilari.
Kendimizi şartlandırmışız ya...Sürekli gözümüze batıyor....yahu tartıştığınız yazara bak
Konu dışında olsa olmamı?......
Acaip olmuş...
Çok acaip olmuş...
coq biraderim taaa oradan meseleleri bu kadar net görürken, burada işin içindeki insanların hipermetropu amma ilerlemiş.
5 yıldan beri bir motosiklet sürücüsünün kabaca 250 yazısı Hürriyet gibi ulusal bir gazetede yayınlanıyorsa bunun ne cinsiyeti ile ne de bağlantıları ile bir alakası olabilir. 3-5 ay yayınlanır, sonra bir kenara konulur. Ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz.
Eleştiren, anlamayan, sevmeyen olacaktır. Bu çok doğal. Ancak şöyle bir gerçek te var, seven-sevmeyen, anlayan-anlamayan herkes hala onu okuyor. Bu da bir başarıdır aslında...
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)
