Aprilia çıtayı yükseltiyor / Ayşe Şule BİLGİÇ

[Gökhan]

"Ne oldu bizim gönderdiğimiz çocuklu motosikletçiler anılarımız? Hani bu hafta yayınlayacaktın?" diyenler var aranızda biliyorum. Merak etmeyin hepsini toparlayıp sıra ile yayınlamaya önümüzdeki haftadan itibaren başlıyacağım.

Bu hafta ise hamile olduğum için gidemediğim İtalya lansmanında görücüye çıkan, ve ben gidemeyince yerime apartta bekleyen nöbetçi pilotumuz Mustafa’nın uçarak gittiği ve keyifle bindiği, Türkiye’de de epey merak edildiğini düşündüğüm Aprilla RSV4 Factory ile sizleri baş başa bırakıyorum. Mustafa’nın dediğine göre biraz yorucu ama çok keyifli bir seyahat olmuş.

TANITIM İTALYA’DA

Bu yıl yine pek çok spor motosiklet modellerini yenilendi. Aprilia da yıllardır gölgede kalan RSV Mille serisiyle öne çıkan diğer markaların gerisinde kalıyordu. Ancak Aprilia’nın Piaggio bünyesine katılmasıyla yeni bir kan geldi ve yüksek üretim maliyetleri nedeniyle hiç bir markanın kullanmadığı V4 motor konfigürasyonuyla bu kategoride bir motosiklet yapmayı planladılar. Motosikletin adı da böylece belirlenmiş oldu. Aprilia RSV4. Bu motosiklet bu yıl üretime hazır hale getirildi ve basın için tanıtımı İtalya’da Süperbike ve MotoGP yarışlarının da yapıldığı Misano pistinde yapıldı.

NEDEN BU KADAR FARKLI

RSV4 Factory’i seri üretilen motosikletler içinde özel kılan yanı V4 motoru. Dediğim gibi bu motoru tasarlamakta üretmek te zor. Ancak Aprilia bu konuda uzun çalışmaların sonunda bu güne kadar üretilmiş en kompakt, en güçlü ve en fazla özellik barındıran 999cc V4 motoru üretmeyi başarmış. 12.500 d/d’da 180 bg güç, 10.000 d/d’da 115 Nm tork üreten bu motorun üstünde pek çok elektronik sistem çalışıyor. Gaz kolu Ride-by-wire denilen elektronik bir sistemle kumanda ediliyor. Ağırlığın bir noktada odaklanması sayesinde motosiklet çok dengeli bir şekilde yatabiliyor, hızlanabiliyor ve yavaşlayabiliyor. Son dönemde tüm spor motosiklet üreticileri için bu konu çok önemli. V4 motor ise bu konuda en başarılı olan seçim. Aprilia RSV4’ün motorunu tasarlayan Claudio Lombardi ile yaptığımız görüşmede bu V4 motorun özellikle 65 derece gibi dar bir açıyla tasarlanmasının işlerini çok zorlaştırdığını ancak ağırlığın bir merkeze odaklanması için en iyi çözümün bu olduğunu anlattı. Bu motorun aslında çok daha fazla güç üretebileceği halde dayanıklılığını artırmak ve güvenlik kaygılarıyla 180 bg lik güçte karar kıldıklarını fakat birkaç küçük modifikasyonla rahatlıkla yarış motosikletindeki gibi 210 bg güç üretebileceğinden bahsetti.

Motosikletin tüm parçalarında gram hesabı yapılarak en düşük ağırlıkta olması için çalışılmış. Kuru olarak tüm ağırlığı 179 kg. Benzin deposu ağırlık merkezini etkilememesi için selenin altına doğru kaydırılmış. Tüm bu mühendislik çalışmalarının sonucunu test etmemiz için nihayet vakit geldi ve Misano Pistine çıktık.

PİSTTE NASIL GİDİYOR?

RSV4 Factory her ne kadar 1000cc’lik bir motora sahip olsa da görsel olarak küçük bir motosiklet. Üzerine oturunca yüksek ayaklıkları, sert ama rahat selesi ve orta boya sahip sürücüler için çok iyi ayarlanmış gidon mesafesi ile rakiplerine göre rahat sayılabilecek bir ergonomiye sahip. Motoru çalıştırma düğmesine basınca çıkan ses bilindik hırıltılı V4 sesine göre daha yumuşak çıkıyor. Gazı açınca V4 ile 3 sıralı üç silindirliler arasında derin, sinirli bir homurtu duyuluyor. Devir saati yükselince V4 hırıltısından öte pürüzsüz bir gürlemeye dönüşen ses çok etkileyici.

İlk seansta hem piste hem motosiklete alışma turları atarken motosikletin çevikliğine ve dengesine hayran kaldım. Ön frenlere daha bir parmağın dokunmasıyla hemen pistonlar diskleri ısırıyor, fren gücünü pürüzsüzce 43mm’lik Öhlins amortisörlere, oradan da Pirelli Diablo Supercorsa lastiklere aktarırken sürücüye sadece nerede ne kadar yavaşlamak istediğini ayarlamak kalıyordu.

Pist kuruduktan sonra attığım hızlı turlarda ise RSV4 Factory’nin gerçek hünerlerini görmeye başladım. Motosiklet, uç noktalardayken bile o kadar dengeliydi ki Misano gibi son derece teknik bir pistte olmama rağmen başımı hiçbir derde sokmadan kendimi bir motosiklet yarışçısı gibi hissetmeye başladım. Hatta son seansa doğru iş biraz test olmaktan çıkıp gazeteciler arasında ufak bir yarışa bile dönüştü. RSV4 ile hayatımda hiç yatmadığım kadar ciddi açılarda virajlara girip çıkmama, 200 km/s’in üstünde hızlarla girilen virajlara MotoGP pilotları gibi dalmama rağmen en küçük bir sorun yaşamadım. Motosikleti tasarlayanların anlattığı o kadar teknik bilgiye hiç gerek yok aslında. Neredeyse 600cc’lik motosikletler kadar iyi viraj dönen, ancak rakibi litrelik hiçbir motosikletten geri kalmayacak bir güce sahip olan bu motosikleti ortalama sayılabilecek bir motosiklet sürücüsü bile rahatlıkla kullanabilir. İşte gerçek başarı burada.

Test seanslarının bitiminde gazeteciler arasında yaptığımız sohbetlerde rakiplerinin çok güçlü olmasına rağmen kullanımının zor ve sürücüyü tedirgin edici olduğunu, fakat RSV4 Factory’nin aynı gücü üretmesine rağmen çok daha kolay kullanılabilmesinin sürücüye inanılmaz keyif verdiği sonucu ortaya çıktı. Üstelik Japon rakipleri gibi 2 yılda bir yerine Aprilia’nın bu modelini en az 5 yıl yenilemeyeceğini düşününce, uzun bir süre demode olmadan keyifle kullanılabilecek bir motosiklet olduğu ortaya çıkıyor. Yakında Türkiye’ye az sayıda ithal edilecek bu modelin satış fiyatı henüz belli değil. Benzeri özelliklerdeki Ducati 1198S’in 33 bin Euro civarındaki fiyatını düşününce makul bir fiyat etiketi ile geldiğinde Türkiye’de de epey ses getireceğine inanıyorum.


Ayşe Şule BİLGİÇ
ruzgarinkizi@hurriyet.com.tr
Rüzgarın Kızı - Ayşe Şule Bilgiç'in Yazıları Her Çarşamba Hürriyet Gazetesi Otoyaşam Ekinde Yayınlanır.

[tubis]

33 bin Euro nun makul olanı nasıl olur ki ? Ses getirir de, fiyatından ötürü.

[SonpoL]

Evet Aprillia RSV4 benimde yakından görmeyi beklediğim bir motor. Motor gerçektende piyasadaki 1000cc'lik japon rakiplerine oranla küçük görünüyor ve güven veren bir çizgileri var. Motor genel olarak piyasada bir hayli söz ettirecek fakat ülkemizde en iyi fiyat/performans oranına sahip japonların yerini yüksek fiyatı, bakım maaliyeti ve yedek parça gibi sıkıntılarıdan kaybedecek.

[ilhan YAZICI]

para olduktan sonra vız gelir ( desem inanma )

[mox2cn]

yaw arkadaşlar 2teker dergisi artık çıkmıyor mu ?

[TOP SPEED]

Her zaman söylerim gene söylüyorum,motosiklet İTALYAN işidir.APRİLİA gerçek efsaneee.

[Gökhan]

yaw arkadaşlar 2teker dergisi artık çıkmıyor mu ?

2Teker'in açıklaması.

2Teker Dergisi Yönetimi olarak uzun vadede derginin yayın hayatının güvenceye alınması için yayın periyodumuzu aylık değil, iki ayda bir yayınlanacak şekilde değiştirdik. Dolayısıyla 2Teker dergisi Mart ayında baskıya girmedi.

[COQ]

Ducati'ye gore gerçekten ucuz.
Buradaki satis fiyati 19.990 euro.
20 bin euro verirsen, 10 euro para uzeri veriyorlar.
Satici da bozuk yoksa, sakiz da verdigi de oluyor.

Tabii Bir RSV parasina bir adet CBR 1000 RR kalanla da Bir tane Z750 alinabiliyor.
Japon'larin performansi ortadayken boyle maceralar yasamak için zengin sinifina dahil olmaniz gerekiyor.
Ya da aptal.

[Hakki]

2Teker Dergisi Yönetimi olarak uzun vadede derginin yayın hayatının güvenceye alınması için yayın periyodumuzu aylık değil, iki ayda bir yayınlanacak şekilde değiştirdik. Dolayısıyla 2Teker dergisi Mart ayında baskıya girmedi.

ayda bir dergi çıkartacak kadar malzeme bulamıyoruz mu demek oluyor bu? ben de destek olması açısından ihtiyacım olmadıgı halde her aybu dergiyi alıyordum. goruyorum ki destegim boşa gidiyormuş. bundan sonra bu dergiyi hiç almaycagım.

rsv4 hakkındaki yazıya da gelince, çok kalitesiz olmuş. aşırı derecede tek düze.

Üstelik Japon rakipleri gibi 2 yılda bir yerine Aprilia’nın bu modelini en az 5 yıl yenilemeyeceğini düşününce, uzun bir süre demode olmadan keyifle kullanılabilecek bir motosiklet olduğu ortaya çıkıyor

eger z 750 gibi bir motor sahibi olsaydım ve bu cümle z750 gibi bir motor için yazılmış olsaydı kesinlikle bu cümleye kalıbımı basardım.
fakat biz yarış motosikletlerinden bahsediyoruz. yarış motosikletleri yarışlar (SS ve SBK) için üretilen ve tasarlanan motosikletlerdir.
yarış kuralları geregince yarışan motosikletlerin piyasada satılabilir olması lazım. yani prototip olmaması lazım.
bu demek oluyor ki alıp kullandıgımız gsxr600'ler R1'ler yarışlarda kullanılan motosikletlerin replikası. bu da yarışta kullanılan teknolojinin bir kısmının piyasada da kullanılabilmesi demektir.
eger yarışlarda geri sıralarda olmak istemiyorsanız dogal olarak teknolojinizi geliştirmeniz lazım. bu da motosikletin yenilenmesi anlamına geliyor. bundan dolayıdır ki japonlar 2 senede bir yarış motosikletlerini baştan aşagı yeniliyor. eger yenilemezlerse yarışta geri sıralara düşerler.

aprilia'ya gelince;
ya teknolojisine çok güveniyor ya da daha farklı şeyler düşünüyor.

[Radiohead]

...
eger yarışlarda geri sıralarda olmak istemiyorsanız dogal olarak teknolojinizi geliştirmeniz lazım. bu da motosikletin yenilenmesi anlamına geliyor. bundan dolayıdır ki japonlar 2 senede bir yarış motosikletlerini baştan aşagı yeniliyor. eger yenilemezlerse yarışta geri sıralara düşerler.

aprilia'ya gelince;
ya teknolojisine çok güveniyor ya da daha farklı şeyler düşünüyor.

Bu yenileme durumu teoride doğru ama pratikte işler öyle değil.

Mesela 2002-2007 arasında Ducati 999 serisi hiç değişikliğe uğramadı ama 5 yıl boyunca SBK yarışlarını domine etti. Tıpkı 916-996 serisi gibi...

İyi bir altyapı uzun süre yarışlarda egemen olmanızı sağlayabilir... Tarihinde ilk defa V4 motor üreten, uzun bir aradan sonra yepyeni bir motosikletle en çetin rekabetin yaşandığı WSBK'ya giren Aprilia, RSV4 ile daha ilk yarışlarda ne kadar iyi olduğunu kanıtladı bile.

Hem iki yılda bir demode olan bir motosiklet satın almak satın alan kişiye hakaret gibi birşey bence. Son teknoloji, bu işin sonu diye kamyonla para ödediğin motosiklet iki yıl sonra demode olup yarı fiyatına satılıyor. Üstelik yeni motosiklet altı üstü 3-5 beygir güçlü, 2-3 kg hafif o kadar. Öyle aman aman yeni çığır açabilecek altı üstü iki motosiklet var şu anda. Onlar da Yamaha R1 ve Aprilia RSV4. Diğerleri 30 yıldır aynı adamın farklı kıyafet giymiş halleri gibiler. 1992 Fireblade ile 2008 Fireblade motoru arasındaki en büyük fark olsa olsa birinin karbüratörlü diğerinin püskürtmeli olması. Geri kalan tüm mantık neredeyse aynı. Küçük detaylar yerine ortadaki resime daha geniş açıdan bakınca Superbike sınıfında R1 ve RSV4 30 yıldan beri yapılan en büyük aşama. Ha türkiye'deki insan için ne kadar önemlidir bilinmez bu gelişmeler ama Avrupa bu motorlar ile çalkanıyor...

[COQ]

Hayirdir insallah!!!
Radyo kafa gelmis.

Nerden esti hocam?

[Hakki]

@ Radiohead,
her şey en yüksek gücü üretebilmek değildir. bunu siz de biliyorsunuz.
dediginiz gibi bu sene en çok konuşulan motorlar bence de rsv4 ve R1'dir. eger yarış motosikletlerinden bahsediyorsak ben 600RR'ı da işin içine katarım. 600RR 600'lükler arasında devrim yaratacak bir motosiklettir. bundan dolayıdır ki 600RR 2007'den beri sadece grenaj değişikligine ugradı.

600RR, R1 ve rsv4'ün popularitesi diger markaların radikal değişimlere gitmesiyle beraber son bulacaktır. bunun da 4-5 sene kadar uzun sürecegini düşünmüyorum.

[mczaga]

33 bin Euro nun makul olanı nasıl olur ki ? Ses getirir de, fiyatından ötürü.

araç yarışlar için hazırlanmış yol versiyonu

[Radiohead]

Hayirdir insallah!!!
Radyo kafa gelmis.

Nerden esti hocam?

Geçerken uğradım bir...

Şöyle bir bakındım... Çok güzel şeyler paylaşılmış başka konularda...

Güzel olmuş buralar...

Özlemişim senin yazdıklarını okumayı...

RSV4 konusuna dönersek,

Aprilia bu konuda çok çabalıyor ama bizim gibi yılda 3-4 tane satabilecekleri pazarlarda bu kadar agresif pazarlama yapamıyorlar. Oysa motosiklet gerçekten Superbike sınıfında direk en başa güreşecek bir model. Pistte diğer gazetecilerle bol bol sohbet ettik. Çoğu Avusturalya'da Yamaha R1 lansmanına da gitmişler, onu da sürmüşler.

R1 ve RSV4'ü karşılaştırın diye sorunca hepsi aşağı yukarı aynı şeyi söyledi. RSV4 hem daha hızlı, hem sürmesi daha kolay hem de sürmesi daha eğlenceli dediler. özellikle sürmesi daha eğlenceli kısmı önemli. Herkes R1'i çok iri ve sürmesi zor olarak nitelendiriyor. RSV4 hem daha küçük, hem daha hafif hem de sürücüden çok fazla efor istemiyor. Pazarda Japon 4 Silindirliler ile Ducati arasındaki iri boşluğu iyi dolduracak bir yer arıyor kendine.

V4 motor ise taa 40 yıl önce Soichiro Honda'nın motosiklet için en uygun motor konfigurasyonu diye ilan ettiği çok özel bir form. Honda RC30 ve RC45 ten sonra V4 motorun içine etti ama gelecek yıl büyük ihtimalle Honda V4 (belki V5) motorlu bir spor model çıkaracak. Aprilia daha önce davranıp Honda'nın üstünden zor atlayacağı kadar başarılı bir V4 motorla piyasaya çıktı bile. Seneye işler kızışacak. Göreceğiz bakalım.

Dikkat ediyorsanız standart sıralı 4 silindirli motorlar için bir duraklama dönemi başladı. WSBK'da klasik sıralı 4 silindirli motorlar artık en öne çıkamıyorlar. Yamaha R1 yarı big bang ile şahane gidiyor, Ducati 1200cc'lik 1198 ve Haga faktörü her zamanki gibi önde, Aprilia RSV4 ise ilk sezonun ilk yarışlarında bence olağanüstü başarılı gidiyor. Suzuki K9 ile düzlüklerde aslan gibi ama gerisi yok, Kawasaki'nin durumu zaten belli... BMW sıralı dört silindirli konvansiyonel motoru hala bir düzene sokamadı. Corser gibi geçen seneyi 2. bitiren bir adam bile baş edemiyor. Ama asıl bomba tabi ki Honda'nın arka lastikteki chatter (salınımla bütünleşik bir titreşim) problemini 2 yıldan beri çözemeyişi bence. Bu yıl daha da kötü durumdalar...

Demek ki yarış camiasında artık sıralı dört silindirliler zorlanıyor.

Gelecek yıl Kawasaki ZX10R'ı tam big bang yapmayı planlıyormuş mesela... 2 Silindir gibi çalışan 4 silindirli motor

Suzuki'den ses seda yok...


Bakalım neler olacak...

[COQ]

Radiohead hosgeldin.
Ben de sizi ozledim yahu.

Konu aranizda bir polemik boyutuna donmesin diye Nemrut'a bir açiklama yapmak istiyorum.

Tabii forum ahalisine de bir açiklama olacak bu.

Sizleri çok deger verdigim ve motosiklet konusunda hazir burada yakalamisken, aman kaçirmayalim! diyecegim bir arkadasim Radiohead ile tanistirmak istiyorum.
Konumu itibariyle daha fazla bilgi veremeyecegim.
Isterse, kendisini tanistirsin.
Ya da bir sakincasi yok derse, ben sizlere daha net tanistiririm.

Fakat yazdiklarini dikkate almanizi oneririm.
Zaten forum ortaminda bu onemli.


Konu hakkinda madem ciddi konusmaya basladik, ben de kendi yorumumu yapayim.
V4 motor, bana gore yaris motosikletlerinde ulasilacak son nokta olacak gibi gorunuyor.
Bu anlamda konuya bakacak olursak, ancak motorun gucu konusunda bir gelisme beklenebilir.
Fakat neredeyse, son 5-6 yildir,motor guçlerinde devrim yaratacak bir artisin yapilamamis olmasi, artik son noktaya gelindigi gibi bir kani olusturuyor.
Isin gerçegi, daha fazla gelismeye ihtiyaç var mi sorusu da kafami kurcaliyor.
Peki Aprillia alirmiyim?
Almam.
Daha dogrusu herhangi bir 1000cc ye para vermem.
Benim boyumu asiyor.
Kullanamiyorum.
600cc yetip artiyor bana.
çok zorlasam, belki bir GSXR750 ya da illa Italyan olacaksa 848 olabilir.
Ama 1000cc motosikletten aldigim zevki sifira indiriyor.
Fakat alinip duvara asilasi bir motosiklet yapmis Aprillia.


*********************

Kawasaki neden Big-bang motora donuyor ki?
"Ulem nasilsa yaris kazanamiyoz, bari ses yapalim"
diye dusunmus olabilirler.

R1 ile geçen hafta cadde testi yaptim.
Sanirim onumuzdeki haftalar da bir de pistte deneme yapma olanagi bulacagim.
Ikisini birlestirip, gorusumu daha sonra yazmayi dusunuyorum.
Fakat, iddia edilenin aksine ben sesi begenmedim.
Nedenini bilmiyorum.

200+ suratlerde, motora bisey mi oldu deyip deyip, alt tarafa bakisim ve tirsip, gazi kapatisimla son bulan bir test oldu.
CBR'den inip, R1 e binince kamyona binmis gibi oluyor.
Bu konuda motosikleti iri bulan gazetecilere katiliyorum.

Sonuçta bu isler zevk meselesi.
Ulem bu motora para verilir mi yahu?
diye dusundugumuz, onbinlerce motosiklet geziyor sokakta.
Ne istedigimize karar verebilecek bilince sahip oldugumuzda, zaten bu tartismalar da gereksiz ayrintilar olarak kalacak.

Ama Turkiye'de ki ortalama motosiklet kullanicisinin butçesini dusundugumde, Italyan motoru almak gereginden fazla luks geliyor bana.
Alti ustu 5bin km kullanabilecegi bir lastigin, hatta bujinin bile, alirken aman hata yapmayayim, en iyisini alayim param bosa gitmesin hesabinda olan ve bunun için bin yerde bin soru soran yurdum insaninin el yapimi bir motosiklete binmeye kalkismasi bana karamizah gibi gelir.

Tabii bu fikirler, içtigim saraptan dolayi olabilir.
Yarin ayik kafayla baska turlu dusunme hakkim saklidir.


Radiohead;
forumda aktif olman camiaya çok sey katacaktir.
Bildiklerimizi paylasirken, bunun kime faydasi var?
sorusunun cevabi bu ortamlarda.
Gorusmek dilegiyle.

[GorkeM]

Hoşgeldin Radiohead...

[Hakki]

motosikletlerde nasıl olur bilemeyecegim ama arabalarda ozellikle performans arabalarında kullanılan pistonlu motor tipleri ya V motordur ya da boksör motorlardır. kapladıgı yer ve oluşturdugu titreşim bakımından performans arabalarında da V motor daha çok tercih edilmektedir.

motosikletlerde de pistonlu motor kullanıldıgını düşünürsek bence de bundan sonraki basamak V motor olacaktır. buna benim itirazım yok. çünkü sıralı silindirleri olabildigince geliştirdiler zaten.
MotoGP gelecekteki motosikletlerin nasıl olabilecegi konusundaki en iyi kaynak. Honda motogp'de boşuna V motor kullanmıyor.

bizim tartışmamıza neden olacak mesele de aprilia'nın rsv4'ü 5 sene yenilemeyecek olması.
evet aprilia kendini 5 sene yenilemeyebilir fakat honda veya kawasaki 2 sene sonra V motora geçtiginde aprilia'nın yarışlarda kafaya oynaması çok güçleşecek. bu yüzden 5 sene meselesine ben katılmıyorum. ola ki 5 sene boyunca kendini yenilemezse aprilia'yı üst sıralarda goremeyecegiz demektir.

ducati'yi bu segmente sokmak istemiyorum fakat bir şeyi de soylemeden gecemeyecegim. ducatinin 999'u ilk yıllarda V2-motor kullandıgı için avantajı vardı fakat şimdi V2'nin yüzünden nerdeyse her sene 100cc ekleyip duruyor.

[COQ]

motosikletlerde nasıl olur bilemeyecegim ama arabalarda ozellikle performans arabalarında kullanılan pistonlu motor tipleri ya V motordur ya da boksör motorlardır. kapladıgı yer ve oluşturdugu titreşim bakımından performans arabalarında da V motor daha çok tercih edilmektedir.

motosikletlerde de pistonlu motor kullanıldıgını düşünürsek bence de bundan sonraki basamak V motor olacaktır. buna benim itirazım yok. çünkü sıralı silindirleri olabildigince geliştirdiler zaten.
MotoGP gelecekteki motosikletlerin nasıl olabilecegi konusundaki en iyi kaynak. Honda motogp'de boşuna V motor kullanmıyor.

bizim tartışmamıza neden olacak mesele de aprilia'nın rsv4'ü 5 sene yenilemeyecek olması.
evet aprilia kendini 5 sene yenilemeyebilir fakat honda veya kawasaki 2 sene sonra V motora geçtiginde aprilia'nın yarışlarda kafaya oynaması çok güçleşecek. bu yüzden 5 sene meselesine ben katılmıyorum. ola ki 5 sene boyunca kendini yenilemezse aprilia'yı üst sıralarda goremeyecegiz demektir.

ducati'yi bu segmente sokmak istemiyorum fakat bir şeyi de soylemeden gecemeyecegim. ducatinin 999'u ilk yıllarda V2-motor kullandıgı için avantajı vardı fakat şimdi V2'nin yüzünden nerdeyse her sene 100cc ekleyip duruyor.

Vatandas beygir istiyor kardesim.
Bunu basarmak zorundasin.
Bunun nasil olacagi da belli.
Fazla seçenegin de yok.
Japonun 999cc de yakaladigi beygiri 1098 ile yakalayabiliyorsan, ortada sisine sisine gezmenin de bir manasi yok.


Aprillia konusu çok da enteresan degil.
Adam bu motoru yapmis ve satmak istiyor.
"Biz bunu yaptik ama seneye daha iyisini yapacaz"
dese kim alir o motoru?

Boyle oluyor bu isler.