Tam Bir Motosiklet Tutkunu - Ayşe Şule Bilgiç - Vatan Gazetesi Röportajı
-
ryangt adlı üyeden alıntı
muratgergerli :
fotoyu gördükten sonra kısa süreli bir şoka girdim,çıktım şimdi yazıyorum. Kişisel olarak tanışıyor musunuz kendisiyle bilmiyorum ama ben tanıştım
Yok paşam kendisiyle birebir tanışıklığım yoktur...
Benim aslım Adıyaman/ GERGER..
Doğum yerim ise ADANA....
AŞB. ise Adıyaman'dan taraf sadece hemşehimdir....
Ve bizim güneydoğu erkeklerinde olan (hemşehri) kadını takip etme olayı varya..
Ne yer , ne içer, nasıl yaşar gibi.Çıkan haberlerini okumak..Yani bir sanatçı olduğu için..
Bende o sebepten dolayı takip ederdim kendisini...
Haberdarım dememdeki mânânın açıklaması yukarıda belirtilmiştir..
İmza mı; yok anam taklit ediliyor... Parmak basıyorum artık..
ŞEYTAN TÜYÜNÜ BENDE UNUTMUŞ.
Reklamlar
-
-
A.Ş.B. bizii Discoya götür .harbi hatun abi bu yönünü seviyorum ama.
-
Forumdan Uzaklaştırıldı
Motosiklet kullanan herkes zaten motosiklet dergisi çıkartmaya çalışıyor sonumuz hayrola
-
boy adlı üyeden alıntı
Motosiklet için ayda 5-6 bin YTL harcamak nasıl birşey ben onu anlamadım. Resimde giymiş olduğu eşofmana bakılırsa bu şahıs motora neyle binileceğini bile bilmiyor. İki sene önce motosiklet fuarında kendisi Nemrut (Hakkı) arkadaşımızın Arai marka kaskına sulanmış, bu kaskın hayalindeki kask olduğunu söyleyerek Hakkı'ya laf atmış, kaskı eline alıp "bu kaskı bana hediye etsene" moduna girmiştir. Bahsettiği kaskı 400-500 EUR gibi bir fiyata alabilirken neden bu tür bir hareket sergilediğini anlamamıştım. Motor aksesuarına ayda 5-6 bin YTL harcayan biri neden böyle birşey yapsın ki?
Bu şahsın motor tutkusu ile ilgili yazılan hiçbir yazıya inanmıyorum. Daha önce de dediğim gibi Ayşe Şule Bilgiç'e olan ilgi motorcu olmasından değil sosyete güzeli (yine söylüyorum, neresinin güzel olduğunu da anlamış değilim, fuarda yakından gördüm kendisini) olmasındandır. Bence Rüzgar'ın kızı lakabını daha çok hak eden
Name Ekin'dir.
-
kadın miletinin motosiklet ilahı gibi oldu kadıncağız..
-
-
-
Yazılanları baştan sona okudum. Şahsen tanımadığım kişiler hakkında ileri geri konuşmayı pek sevmem. Çağımızda medyatik kişilik çok makbuldür. Hatta o kadar makbuldür ki ne halt yersen ye madur gibi gözüküp temize çıkarsın ve herkeste seni alkışlamaya devam eder (bkz. Gülben Ergen, Paris Hilton, Britney Spears) Bu durumda medyatik olmak insana inanılmaz avantaj sağlıyo diyebiliriz. Sanat camiasındaki insanların meşrebiyle sizin meşrebinizde aynı ağarlıkta olmayabilir. Bunu da yadırgamamak lazım.
Motosikletin yaygınlaşması ve ülkemizde sevilmesi için devletimiz büyük bir köstek olmaktadır. Ülkemizde yattan alınan ÖTV oranı 250 cc motosikletten alınan ÖTV den daha azdır (merak ettiyseniz yazayım yatta %8 motorda %26) Kaza yaptığınız zaman kafadan suçlu muamelesi görürsünüz.
Bunca sıkıntıları olan bir camiada zayıf çıkan sesleride biz kendimiz bastırmaya çalışmayalım.
Sözümü bir fıkra ile bitireceğim konuyla ilgili olduğunu düşünüyorum:
Merhumun birine cehennemi gezdiriyorlarmış. Bir yere gelmiş bir kazan altında ateş yanıyor başında da 4 tane zebani çıkmaya çalışanşarın kafasına tokmakla vurup aşağıya gönderiyolar. Demişler ki bu İngiliz cehennemi. Daha sonra başka bir kazan yine başında 5 tane zebani bu Alman cehennemi. Bütün kazanlar böyle başında 4-5 zebani var. Bir kazanın başında hiç zebani yokmuş adam demişki bu ne niye bunda zebani yok. Melek cevap vermiş orası Türk cehennemi başına zebani koymaya gerek yok çıkmaya çalışan olursa aşağıdan çekiyorlar.
Siz aşağıdan çekmeyin kimseyi oldumu?
-
-
coq: hocam son paragraf ağır olmadı mı biraz siz bilirsiniz tabi.. Şimdi Siyah Türkler'in gazabına uğrayacaksınız
-
AŞB, Yakında bir motosiklet mağazası açarmı dersiniz?
-
vaaay bee... diyerek imreniyorum şu an, insanın sevdiği şeylerle meşgul olması, özellikle de sevdiği işi yapıyor olması çok güzel bir şey.
Başarılarının devamını dilerim
Karşılaştığım herkes en az bir konuda benden daha yetenekli, öyle ki her insandan öğreneceğim bir şey var.
-
coq adlı üyeden alıntı
Sayın Name Ekin takdir ve hayranlıkla başarılarını takip ettiğimiz bir pilot arkadaşımızdır.
Kendisi sitemize de üye olmuş, bir iki yazısını astıktan sonra arkasına bile bakmadan kaybolmuştur.
Yani AŞB'nin yaptığı gibi motosiklet dünyasına katkıda bulunacağım diye kendini rezil etmemiş, olayı daha önce farkedip tüymüştür.
İyiki de öyle yapmıştır.
Çünkü bir kaç ay içerisinde ağlaya ağlaya giderdi herhalde buradan.
Yani sözün özü şu.
Name Ekin Rüzgarın Kızı lakabını hak eden bayanlardan biridir.
Fakat motosiklet dünyasına anlamlı bir katkısı yoktur.
Bu nedenle AŞB ile karşılaştırmak son derece yersiz olur.
AŞB'nin şahsi olarak size katkısı bulunmayabilir.
Ama gazete okuyan milyonlarca insana motosiklet kültürünü olması gerektiği gibi yansıttığı da bir gerçektir.
Yazım dili basit olabilir.
Zaten nobel almak için yazdığını da zannetmiyorum.
Nobel ödülü almanın daha basit yolları var.
(Türkler Ermenileri katletti dersiniz, şıp diye cebinizde.
Ne yoracaksınız kendinizi öyle motosiklet yazılarıyla falan...)
Fakat yazım dilinin basit olması anlaşılır olmak bakımından iyidir.
Türk halkının genelinin anlama yeteneğini göz önünde bulundurduğunuzda üst seviyede yazılar yazdığı bile söylenebilir.
@Coq hocam;
Koyu ve çizgili olan kısımlara malesef katılabilmem için bazı fikirlerim ve
bilgilerimin olması gerekir..
Hocam ; Motosiklet Dünyası derken nasıl bir atmosferden bahsetmeye çalıştığınızı açıklarsanız sevinirim..
Bahsettiğiniz dünyada kimler yaşıyor..Öğrenmek isterim..
Size katılmak babında yani..
İmza mı; yok anam taklit ediliyor... Parmak basıyorum artık..
ŞEYTAN TÜYÜNÜ BENDE UNUTMUŞ.
-
hayırlısı olsun............
zengin veya fakir farketmez, apaçilik ya da ezik alt kültürün, motosiklet üzerinde hiç bir izahı ve bahanesi olamaz...
) (3 litre benzin koyuyorum bir hafta geziyorum diyen adamlardan ve motorlarından uzak durun)
-
ryangt adlı üyeden alıntı
coq: hocam son paragraf ağır olmadı mı biraz
siz bilirsiniz tabi.. Şimdi Siyah Türkler'in gazabına uğrayacaksınız
Abicim yapmayın,siyah türkler beyaz türkler,pembe türkler ,şakası bile ürkütücü,bu tür bi kavramı topluma açık yerlerde şaka ile olsada kullanmayınn
[I]315 ile uzaklaştım,aynamda görünmüyorsun...I]
-
coq son paragrafta kantarın topuzunu biraz kaçırdın sanırsam
Bizim yıllardır kendimize söyleyemediklerimizi sen böyle şak diye söyleyince bazı arkadaşlar ister istemez alınabilir. En azından alıştıra alıştıra söyleseydin
-
-
Arkadaslar, 2teker Dostlar,
Ayse Sule Bilgic (ASB) ne zaman bir link olsa, O'ndan alinti yapilsa, O'na gicik olanlar atliyor etrafa... Nedir bu ofkenin sebebi, anlamiyorum? Ben Turkiye sartlarinda bayan bir motosiklet kullanicisi olarak O'na saygi duyuyorum. Belki de bayan tum motosikletcilere saygi duydugum gibi. (kendim bayan degilim, yanlis anlasilmasin, fakat hayatta en buyuk istegim esimle birlikte motora binmek oldugundan kaynaklaniyor olabilir - belki de esimin daha once motorcu olmayisiyla ilgili, ASB sayesinde onu sonradan motorcu yapmada basarili olabilir miyim acaba?)
Ne kadar gercekci olmasi gerekiyor bu bayanin sizce motosiklet tutkunu sayilabilmesi icin? Sizinle geziye mi ciksin? Teker mi yapsin? Motorunuzun yagini-suyunu mu degistirsin, bakimini mi ustlensin? Firmalarin altina verdigi motosikletleri veya kiyafetleri yerden yere vurunca mi? Kizcagiz kuryelerin de derdini dinliyor, distributor firma yetkililerinin de... Kendisine taninan imkanlar cercevesinde her makineyi incelemeye-yorumlamaya calisiyor. Surekli egitim-tecrube-guvenlik konularindan bahsediyor. Olayin teknigine-psikolojisine kadar iniyor. Devrilen motoru belimi sakatlamadan kaldirmayi ondan ogrendim sahsen, bu kotu bir sey mi? Kaza yaptiktan sonra tekrar motora binmek icin cesaretlenmeyi anlatmadi mi, aileye-ese-dosta motosiklet aldiginizi soylemeyi orneklendirmedi mi yazilarinda?
Ben ilk yazdigi makalesinden itibaren gazeteleri topluyorum, cikardigi dergiyi her ay ozellikle ariyorum. Tamamen tercume diger dergileri mi alayim, ornek ve isim vermiyorum, ama ASB ve ekibinin cikardigi dergi haric digerleri kalite ve icerik olarak beni tatmin etmedi dogrusu. Ayni bilgileri internetten orijinal kaynagindan bulmak zaten mumkun, onemli olan bu bilgileri TR sartlarinda uygulamak. Kaldi ki Alman Motorrad dergisinin yaptigi kask testlerinin bile reklam koktugunu iddia eden bir kitle ile karsikarsiyayim su anda. Evet, sizi dinliyorum. Bir tek o yazmiyor ki o dergilerde, makalelerde... Editörler düzeltiyormus...!? Olabilir, ama belki de kendisi asil editor, belki de o baskalarinin yazilarini duzeltiyor.
Kac kisi var tanidiginiz, medyada boy gosterip sesimizi duyuran? Reklam kokuyormus...!? Motosiklet dunyasi olmasa ASB'nin sesini nerede duyacagiz zaten. Sen okuma, ben okumayayim, bu reklamlarla ASB dizilerde, filmlerde rol mu kapacak, oldu olacagi motosiklet dunyasinda is bulamayacak, o kadar. Fakat demek ki birileri onu okuyor, yazdiklarina deger veriyor ki yaptigi her sey reklam olarak prim aliyor. Unutmayin, reklam eger uzerinde konusuluyorsa reklamdir, eger unutulup gidiyorsa, bosuna tartisiyoruz burada.
Bir tek ASB mi var reklam ile ugrasan? Herkesin bir isi var bu hayatta. ASB de bir seyler kazanmaya calisiyor. Fakat hic duydunuz mu sirf guzellik olsun diye en kotu makineyi yucelttigini? Sirf reklam olsun diye en basit seyi zenginlestirdigini? Sinan Sofuoglu'nun kazasindan sonra konusan, yazan, cizen bir zamanlarin sampiyonlari bile yerden yere vurulabiliyor, degil mi? 2-3 sene once sampiyon olan kisiler, Türkiye'nin gururlari simdi ise bir kahramanin olumunden bile sorumlu tutulabiliyor. Etraf bu haldeyken herseyi cok iyi tartisan ve duyuran toplulugumuz sesimizi cikarmayi beceren tek kisiyi yerden yere vurmayi cok iyi beceriyor.
Tam tersi ona cesaret vermesi gerekirken.....
Not: Kendisini tanimam, etmem, o Istanbul'da hayatini yasiyor, biz Adana'da takilan bir garibaniz, O'nun icin lobi yaptigimi filan dusunmeyin... Fakat uzun zamandir takip ettigim kadariyla hakkinda yazilanlari okudukca birilerinin cikip da ortaya daha guzel seyler yazmasi gerektigine inandim. Varsa ASB'den daha iyi ses cikaracak, buyursun, hodri meydan. Yoksa, ayni benim yaptigim gibi, oturdugunuz yerden yazmak cok kolay, hele hele hayatta belki de hic karsilasmayacaginiz insanlara karsi ve insanlar hakkinda...
-
Motosiklet Eğitmeni
ryangt adlı üyeden alıntı
coq: hocam son paragraf ağır olmadı mı biraz
siz bilirsiniz tabi.. Şimdi Siyah Türkler'in gazabına uğrayacaksınız
ELINT adlı üyeden alıntı
coq son paragrafta kantarın topuzunu biraz kaçırdın sanırsam
Bizim yıllardır kendimize söyleyemediklerimizi sen böyle şak diye söyleyince bazı arkadaşlar ister istemez alınabilir. En azından alıştıra alıştıra söyleseydin
Kantarın topuzu!!!!
Şu Türk milletini renklendirme mevzusunu hakikaten kapatalım artık.
Kızdığım için yazmıyorum. Sadece canımı sıkıyor. Ne demek istediğinizi çok iyi anlıyorum.
Böyle kaliteli espritüel yaklaşımları sizde görmek beni şaşırtmadı.
demekki hala insanlar hakkında doğru tespitler yapabiliyorum.
Sakın ha...
Kendinizi bozmayın.
Bu ülkenin sizin gibi beyinlere ihtiyacı var....
------------
Kantarın topuzuna gelince....
Birileri kızacak diye inandığımız doğruları savunmaktan vazgeçecek değiliz.
Her sabah aynanın karşısına gururla geçiyorum.
Çok yakışıklı olduğum için değil.
Kendime baktığımda utanmadığım için.
Eğer bir sabah aynanın karşısına geçtiğimde gördüğüm şeyden utanırsam, benim için her şey bitmiş demektir.
Ben tüm düşüncelerimde tamamen yanılıyor olabilirim.
Ama isterim ki;
eğer yanılıyorsam da dürüstçe yanılayım....
muratgergerli adlı üyeden alıntı
Hocam ; Motosiklet Dünyası derken nasıl bir atmosferden bahsetmeye çalıştığınızı açıklarsanız sevinirim..
Bahsettiğiniz dünyada kimler yaşıyor..Öğrenmek isterim..
Size katılmak babında yani..
Hocam, böyle sizli bizli muhabbete gerek yok.
Üslubunuz bana değer verdiğinizi gösteriyor.
Bunu çok daha önce anladım zaten.
Ben burada birini muhattap alıyorsam,
bu da benim muhattabıma değer verdiğimi gösterir.
Yani kibar olmaya çalışmak hem size hem de bana sıkıntı yaşatacak.
Rahat olalım lütfen.
Sanırım aynı yaşlardayız.
Sanırım dost olabiliriz.
Yine de istemezseniz bişey demem.
Ben sizli bizli muhabbete alışık bi insanım.
beni sıkıntıya sokmaz.
Ama hakkınızda yanılmış olabileceğimi zannetmiyorum.
Sanırım yazım tarzınız, kibarlık ve zerafetinizden.
Ben derim ki rahat olun.
Birbirimize üstün geleceğimiz bir yanımız yok.
(İyi silah kullanırım)
----------------
Motosiklet dünyası tabirimi ancak kendime göre açıklayabilirm.
Bana göre bu dünya içerisinde bir çok seviyeyi barındırır.
Ama burada kullandığım içerik, iki teker hayali kuran ve bu zevke yeni adım atacak insanları içerir.
Ek olarak da bu dünyanın içinde olan ve ne yaptığını bilmeyenleri içine alır.
Yazım dünyası enteresan bir dünyadır.
Uzay hakkında makaleler yazarsınız.
Yazdığınız makaleler, bu işe hakim olan insanlar için komik bile görülebilir.
Ama bilmeyen için vay beee! dedirttirecek türdendir.
Aslında hayatta karşılaştığımız her bilgi böyledir.
Çok güzel bir örnek var.
Bir arkadaşımız Kangal köpekleriyle ilgili bir topic açmış.
Hemen herkes hayranlıkla izliyor.
Ben de bu güzelliği seyrettim.
Fakat işin bir de diğer yanı var.
Çobanlık yapmıyorsanız, bu köpeği asla bakmak istemezsiniz.
Enteresan hayvanlardır.
Sürekli yaşadıkları alanı genişletmek isterler.
Çoban köpeği oldukları için gütme içgüdüleri vardır.
Kısaca bahçenizde besleyeceğiniz türden hayvanlar değiller.
Ama daha önce bir Kangal beslemediyseniz,
o köpeği edinene kadar uğraşırsınız.
Hepimiz her konuya vakıf olamayız.
Bu nedenle verilen bir bilgiyi kendi bilgimizle sınamak doğru sonucu vermez...
Basitte olsa verilen bir bilgiye ihtiyacı olan onbinlerce insan var.
Benim müdahalem bunadır.
Bu benim fikrimdir.
Kimseyi bağlamaz.
Birileri yazdıklarımın içerisinden bir şeyleri alırsa, ya da ben birilerinin yazdıklarından bir şey kaparsam kazancımız budur.
Forumların güzel yanı da budur...
Her nikte farklı bir bakış açısı ve de farklı bir dünya var.
Bizimde bunlardan alacağımız çoook şey var.
Ama yararlı, ama yararsız.
Yararsız...Ne ye göre?
Matematik ve fizik derslerini düşünün.
Kümeler, kaldıraçlar, üslü rakamlar, çok bilinmeyenli denklemler.
Dürüst olun.
Ben bunları ne yapacağım demediniz mi hiç.
Ama gelin bi de bunları, bilgisayar programcılarına, mühendislere sorun.
Apsisler ordinatlar olmasaydı, bu gün çok sevdiğiniz bilgisayar oyunlarını rüyalarınızda görürdünüz.
Bunun gibi şeyler işte...
(Ps: muhabbete nerden girdim, nerden çıktım. Aklımın ayarı yok. Gel-git akıllıyım anlayacağınız gibi. Beğenmediyseniz, fazla kaçırmış yine deyin gitsin..)
Küçük hırsız el feneri, büyük hırsız deniz feneri kullanır.
Ancak her ikisininde çalışması için ampul gerekir.(Cosinus)
Reklamlar
Konu içerisindeki kullanıcılar
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)