PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Motosiklete bin oğlum, çünkü motosiklet hayattır.



samsam
06 Aralık 2011, 04:54
Motosiklete bin oğlum, çünkü motosiklet hayattır.
Birçok babanın korkusu oğlunun motosiklete binmesidir.Ölümden ve başka her
türlü tehlikeli durumun çocuklarının başına gelmesinden korkarlar.
Benim senin başına gelmesinden en çok korktuğum şey ise hayatın zevklerini
almadan yaşayan bir eğreltiotu olmandır.
Eğer yapmak istediğin şey orada duruyorsa ve aranızda bir tehlike
dikilmişse, senin yapman gereken o tehlikeyi bertaraf edip, istediğin şeye
ulaşmaktır. İşte bunu yapamazsan hayatın ancak bir eğreltiotununki kadar
heyecanlı olabilir.
Motosiklete bin oğlum, ama dikkat et, Motosiklet tehlikelidir.
O tehlikenin üzerine aptal gibi gitme. Unutma Sun Tzu der ki; "kötü
komutanlar önce savaşa girer, sonra nasıl kazanacağını düşünürler; iyi
komutanlar önce nasıl kazanacağını bulmadan savaşa girmezler".
Önce viraja girip de sonra nasıl çıkacağını düşünen aptallardan olma.
Tehlikeleri en küçüğüne kadar bertaraf et. Hep tam koruma kullan, bakımsız
motorla yola çıkma, alkollü ya da yorgun binme, kafan bozukken taksi tut,
bilmediğin yolda risk alma, diğer araç sürücülerinden köşe bucak kaç.
Tehlikeleri nasıl dibine kadar bertaraf edeceğini bilemiyorsan sakın
motosiklete binme, çünkü o zaman bu işi beceremezsin demektir.
Motosiklete bin oğlum, çünkü motosiklet aşktır. Sadece kızlardan
bahsetmiyorum, motosiklet macerası yaşam aşkıyla doludur.
Güneşi batıracağın yeri bilmek, üzerinde yaşadığın toprakları karışı
karışına gezmek, her yaş ve meslekten insanla yolunu paylaşmak ve bindiğin
makinenin üzerinde sanki çığlık atarmış gibi kopup gitmek, hayatı dibine
kadar yaşamak, ancak bu araçla mümkündür.
Motosiklet macerasının içinde yaşam aşkı olmayan insanların tek yaptığı ise
teknik detayları birbirlerine anlatarak kocaman, yararlı ama sıkıcı bir
ansiklopediyi yaşayıp gitmektir.
Aşkın ucunu bırakma, heyecanlı ve renkli ol, sıkıcı olma. Sıkıcı olacaksan
arabaya binip, hafta sonları futbol, akşamları ana haber seyrederek
yaşayabilirsin, motosiklete ihtiyacın yok.
Günü yakalamayı bil oğlum, motosiklet senin yaşama enstrümanındır.
Kızlardan bahsetmiyorum dediysem, o kadar da demedim tabi. Hani bazen pembe
bir Vespa üzerinde pembe kaskla kuğu gibi giden pembe pantolonlu bir kız
görürsün ya? Git yanaş, merhaba de ona. Seni terslerse, kıza efendi gibi bir
selam çakıp gazla bana gel, ensene bir tane patlatayım, sonra bira içmeye
gideriz. Hayatı böyle yaşayacaksın işte, öküz gibi, ödlek gibi değil. Hem
efendiliğini bozmayacaksın, hem de çılgınlığını koruyacaksın.
Ha hoşlandığın bir kız mı buldun? At motorunun arkasına, Datça'ya götür onu,
Knidos'un sularıyla yıka. Can Yücel'in en sevdiğin şiirlerini okurken batan
güneşi izlet ona, Domuzbükü'nde yıldızları ört üstüne uyusun. Sonra bu
macera için bana teşekkür edeceksin.
Motosiklete bin oğlum, çünkü motosiklet isyandır.
İnsanlık tarihi popüler kültürler ve onlara tepkiyle gelişen kültlerle
doludur. Rock tarihi, 68 kuşağı, Avrupa bohemleri, Beatnick'ler hep aynı
heyecanla tutuştular. Bugün bu ateş bir miktar sönmüş görünse de sen buna
aldanma. İnsanoğlunun doğasında isyan vardır ve motosiklet bunun dışa
vuruluş şekillerinin en güzellerinden biridir. Motosiklet bir ulaşım aracı
değildir, bir isyan aracıdır, bunu kafandan çıkarma.
Hayatın rutinlerine dikkat et oğlum. Efendi ol ama içindeki serseriyi
korumayı bil, akşam eve gelince takım elbiseni çıkarıp deri montunu giy.
Her zaman kravatın olabilir ama hiç yuların olmasın, her zaman bir patronun
olabilir ama hiç efendin olmasın. Eğer seni zincirliyorlarsa o patronu,
arkadaşı ya da sevgiliyi dehleyip, kravatı çöz, kol saatini fırlatıp at,
gemileri yakmayı bil.
Hayatımda tanımaktan keyif aldığım insanların neredeyse hepsi, günü
geldiğinde hayatında radikal değişiklikler yaparken gözünü kırpmamış
insanlardır.
Ve bu insanların neredeyse hepsi motorcudur.
Motosiklete bin oğlum, çünkü motosiklet dostluktur.
Bir motosiklet grubuna mutlaka gir. O Motosiklet grubunun içerisindeki bir
kavgaya ise asla girme. Unutma ki insanın olduğu yerde sevgi de vardır,
kavga da vardır. Toplumdan soyut yaşama, yolu paylaş. Ama kimliğini de
kaybetme, yolunu şaşırma. Toplumun içinde dur, ama tek başına ayakta dur,
sonuçta yol yalnız senin yolundur unutma.
Herkesle konuştuğun gibi, her tip motora da bin, tutucu olma. "Chopper
gitmiyor, dönmüyor" diyenleri takma, altındaki V motorun ritmiyle dans
etmeden isyanın ruhunu anlayamazsın. Sıkı bir enduroyla off-road yapmadan
doğaya fazla kavuşamazsın. İbrende bir kez olsun 200'leri görmeden de
adrenalin seni ilk defa içki içmiş 15 yaşındaki kız gibi sarhoş eder durur.
Herkesi dinle ama hiç kimseye kulak asma. Motosiklet türlerinin her biri
farklı amaçlarla üretilmiştir, birini seçeceksen seç, ama hepsiyle barışık
ol, hiçbirinin fanatiği olma.
Motosiklete bin oğlum, çünkü ben hep motosiklete bindim.
Ve şu hayatımda yaptığım en iyi şeylerden biri bu. Tek bir dakikasından bile
pişman değilim ve iyi kötü her maceramın kıymetini bildim.
Hayatta öğrendiğim birçok şeyi bu iki tekerlekli cansız makineden öğrendim.
Motosikletle yaşa oğlum ve aradan yıllar geçerse ve ben motosiklete
binemeyecek durumda olursam, gel bana maceralarını anlat, nereleri
keşfettiğini, kimlerle hırlaştığını, kimlerle dost olduğunu, hangi şarabı
kiminle içip, hangi güneşi nerede batırdığını.
Eğer ben ölmüşsem de çok önemseme. Motor üzerinde ölmüşsem neden pişman
olmadığımı anlayacak tek kişi sen olacaksın. Eğer ölmemişsem şu pembeli kıza
sor bakalım ablası var mı?
Sana bırakacağım en büyük miras, işte bu hayat rehberi, motosikletli hayatın
ta kendisidir.
Motosiklete bin oğlum, çünkü motosiklet hayatın ta kendisidir.

kefeeee
06 Aralık 2011, 04:59
aratsaydınız keşke postlamadan önce

samsam
06 Aralık 2011, 05:00
aratsaydınız keşke postlamadan önce

Pardon önceden atılmışmıydı :(

Olcan138
06 Aralık 2011, 05:08
Tebrikler bu konuyu paylaşan 75. kişi oldunuz:P

Ama bunun devamında genelde Murat Özbilge'nin varlığı, başarısı hiçe sayılıp Oriana Fallaci'ye mal edildiği bir de efsanevi ksımı olurdu, sizinkinde en azından o yok.:)