PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : R1200GS İle Çekilen Belgeseli Arıyorum Bilen Var mı?



Mexico
03 Haziran 2015, 15:27
Merhabalar.
Ekşi de denk geldim. BMW R1200GS ile belgesel yapan 2 kişi varmış bir zamanşar. Bir türlü bulamadım yardımcı olabilecek var mı?
Türkçe olursa tadından yenmez.

beko12345
03 Haziran 2015, 15:41
Long way Down

Long way round.

Aynı kişilerin yaptığı 2 farklı gezi. Birini r1200 lerle diğerini sanırım 1150 ler ile yapmışlardı.

Televizyonda izlemekten en keyif aldığım programdı.

Bahsettiğiniz kişiler sanırım olarak onlar :cat:

ilker a.
03 Haziran 2015, 15:44
Ewan McGregor & Charley Boorman ikilisinin belgeselinden bahsediliyor muhtemelen.

Bu ikilinin iki tane belgeseli var:
1- The Long Way Round: http://www.imdb.com/title/tt0403778/?ref_=nm_flmg_slf_100
2- The Long Way Down: http://www.imdb.com/title/tt0959858/?ref_=nm_flmg_slf_67

Bu ikili, 1997 yapımı The Serpent's Kiss filminde tanışmışlar. Motosiklet, ikisinin de ortak hobisiymiş. Birlikte birkaç kısa mesafe gezisi yapmışlar. Daha sonra, neden uzun bir yolculuğa çıkıp bunu kameraya kaydetmiyoruz demişler ve ortaya 2004 yapımı The Long Way Round çıkmış.

Bu projeden sonra, Charley Boorman, aktörlüğü iyice boşlayıp motosiklete yönelmiş. Afrika'daki motosiklet rallilerine katılmış. Ewan ise aktörlüğe devam etmiş, malum Star Wars filmleri için sözleşmesi varmış. Charley'yi çok kıskanmış, kızmış bensiz gittin Afrika'ya diye :) Charley de arkadaşının gönlünü almak için yeni bir tur düzenlemiş. Bu turun sonucunda da 2007 yapımı The Long Way Down ortaya çıkmış.

İlk belgesel, İskoçya'dan başlayıp, hep batıya giderek, New York'ta sonlanıyor. Kullanılan motosikletler R1150 GS.
İkinci belgesel ise Afrika kıtasında geçiyor. Kullanılan motosikletler R1200GS. Hatta Ewan'ın motosikleti bozuluyordu da eski 1150 ile yola devam ediyordu bu belgeselde.

Birinci belgeseli altyazısız olarak internet ortamında bulabilirsiniz. İkinciyi aramış ama bulamamıştım. Arada sırada National Geographic kanalında denk geliyordum, uzun zamandır denk gelmedim.

Hatta bir ara, ilk belgeselin altyazısını Türkçe'ye çevirmeye kalkıştım ama İngilizce altyazılar çok berbattı. Dinleyerek çevirmek, sonrasında da altyazıyı senkronlamak gerekiyordu, vazgeçmek zorunda kaldım.